“Ne Mutlu Eskişehirliyim” diye başlayan bir cümle içinde faşizm, ırkçılık, ayrımcılık, kibir ya ego aramayın sakın.

Bu cümle bir şükür ifadesidir aslında…

Çok değişmeyen, nefes alabilen, yabancı yüzlerin bile aşina, herkesin kendi halinde yaşayabildiği ve koşulların isteyene bile sınıfsal ayrımcılık için izin vermediği bir şükür'ün yansıması.

Bu cümle kendi hududunu bilen bir konfor çizgisidir aslında…

Her Eskişehirli burada doğmak zorunda değildir mesela, burada yaşamak yeterlidir aidiyet için. Şehrin merkezinde kaç market, kaç restoran var? Hangi apartman yıkılmış? Hangi büyük şehir insanı bilir bunları sizce?

“Ne Mutlu Eskişehirliyim” diyenler bilirler ki siyaset bir sembol değildir bu şehirde.
Bir selamdır, bir vefadır, kendi dokunulmazlığını hapseden mütevazi bir sığınak ve gün sonunda “gel bir sigara-çay içelimdir.”

Şehirlerin ruhu vardır ya, işte o örnekteki en asil ve en özgün ruh saklanmıştır bu şehrin su kenarlarına.

İbadetin de, eğlencenin de birbirini ötelemeyen çok şeritli yollarında yürürüz sabah akşam.
En zenginle en fakirin bir arada olmayacağı bir restoranı yoktur bu şehrin. Birbirinden hiç haz almayanların da bir araya gelmemesi olanaksızdır. Belki de o yüzden küfürler bile seçici, kavgalar dahi daha yumuşak başlıdır. Çoğunlukla barışmasını bilenlerin kavgasına tanık olur. Barıştan uzak duranların ise kaybolduğuna. İşin özü kavgayı kaslardan ayıranları sevmez bu şehir.

“Ne Mutlu Eskişehirliyim” demek bir hedef göstermektir mesela gelip geçenlere…
Aynı apartmanda gettodan uzak bir ilişkinin cosmopolit manifestosudur. Zira hiçbir kürek tek başına saplanmaz toprağa, ucundan tutan bir eski yabancı, yeni dost çok olmuştur geçmişin genetiğinde ve mirası tazedir en derinimizde.

Eskişehirli olmak alışmaktır biraz da dezavantajlara,
Gereksiz gürültüleri, fenalık geçirten kalabalıkları, dar alanda kısa pasları normalleştirmek hatta bunu keyfe dönüştürmek üzere kurgulanmış bir makyavelizm saklar tortusunda.

Aynı şarkıyı severken farklı nakaratları vardır belleğimizin. Yani birbirine benzeyen, aynı yolda yürüyen ama birbirinden ayrılan ufukları…

İddiadan uzak, gösterişsiz fakat kendinden emin dünyaları, mahalleye özel kahramanları, bir fener alayını en büyük organizasyondan daha çok seven koşullu eğilimlerimiz vardır.

Çok kızsak bile birbirimize sarılmak mucize değildir bu şehrin ikliminde. 2. 3. şansları, bonusları, illa bir yeniden başlama hevesi durur heybede.

Ha çok bildiğimiz de gerçektir her şeyi…
Bir yazardan daha edip, bir fikir işçisinden daha cüsseli, bir doktordan daha çok tanı koyanlarımız artık yadırganmayanlarıdır bu şehrin.

Kaldırımda araba, yolda insanla başlayan hikayemiz bisiklet yolunda yaya, yolda bisikletle devam etse de isyanlarımız küçük, itirazlarımız ölçülüdür.

Ne Mutlu Eskişehirliyim demek günün sonunda biz olmaktır.
Biz Eskişehir olalım diyerek teselli etmektir parçalı bulutlu günleri

Biliyorum çok derdimiz, dertlere sebep çok haklı sebeplerimiz var
ama iki dakika mola verelim

Arada bir tekrar etmeyi ihmal etmeyelim

“Ne Mutlu Eskişehirliyim” diyene…