Eskişehir ülke genelinde popüler bir şehir…

Yılmaz Büyükerşen Eskişehir’e ciddi bir marka kazandırdığı gibi kimseye nasip olmayacak bir pr imkânı sağladı. Eskişehir hem kitle önderleri hem de ana akım medyanın en çok ilgi gösterdiği, adını andığı şehirlerden birisi oldu.

Haliyle de günübirlik turlar kapsamında da sıkça tercih edilen, merak edilen yerlerden birisi.

Masal şatosu, parkları, porsuk çayı, gondolları, balmumu heykeller müzesi gibi ikonik, sembolik değerleri var.

Eğitimli, kibar, hoşgörülü ve hayatı sosyal yaşayan çağdaş insanları var.

Şehre hiç gelmeyen ve sadece sosyal medyadan görenler için hem doğal hem etkili bir reklam potansiyeline sahip.

Bizler görmediğimiz, gitmediğimiz Venedik konusunda nasıl bir algıya sahipsek Eskişehir’e hiç gelmeyen insanlarda şehrimiz konusunda aynı gizem ve algıya sahipler.

Eskişehir’de yaşayanlar çok şanslı diye imreniyor, özeniyorlar.

O gondolla bir tur atmak, şato önünde bir selfie yapmak veya balmumu heykeller müzesini gezmek için saatlerce sıra bekleyebilecek kadar hevesliler.

Onlar misafir olduğu ve odak noktası merak ettiği yerler olduğu için şehrin trafik, ulaşım, imar gibi konularıyla ilgili değiller. Görmek istedikleri görüyor ve genel olarak şehirden mutlu bir şekilde ayrılıyorlar.

Bu mutlulukla şehrin reklamını bol bol yaptıkları için Eskişehir’i merak eden, gezi notlarına ekleyen ve şehre gelen turist sayısı da her geçen gün artıyor.

Şehir insanı, esnafı, turizm işletmeleri ve genel olarak hizmet sektörü bu durumdan epey memnun. Aylarca yapılmayan işi yapıyor, turist sayısı arttıkça şehir ekonomisinde dönen sıcak parada bir miktar artıyor. Memnun olmamak elde değil.

Geçtiğimiz bayram tatilinde de bunun bir örneğini gördük. 100 binden fazla turist Eskişehir’e geldi. Otellerde yer kalmadı, turistlerin yoğun olduğu noktalarda bulunan restoranlar ürün yetiştirmekte zorlandı.

Şehir insanı da kalabalıktan, trafikten şikayetçi olsa dahi şehir ekonomisine katkı diye sıkıntılarını görmezden geldi ve bu ziyaretlerden memnun kaldı.

Yalan yok bende bu durumdan memnunum. Ancak turizm kazancını şehir merkezi ile sınırlamayacak daha nitelikli bir hale getirebilecek olan potansiyelin hiçe sayıldığını, doğru kullanılmadığını da düşünüyorum.

Eskişehir günübirlik turlarla sınırlı kalmamalı, birkaç günlük kültür gezilerinin, organizasyonların da çok önemli noktalarından birisi olmalı.

Doğa, tarih, inanç turizmi adına sahip olduğumuz hazineye ne yazık ki gereken özeni göstermiyor ve sıcak sulara bakar gibi bu değerlere de uzaktan bakmakla yetiniyoruz.

Eskişehir ilçeleri veya kırsalında çok ciddi değerler, işlenmesi gereken inanılmaz hazineler saklı. Ve şehir insanı bile bu değerlerden bihaber yaşayıp gidiyor.

Pek çok değer var ama gerekli yol, tesis, donatı mevcut olmadığı için bu değerlerden herhangi bir pozitif katkı üretemiyoruz.

Sivrihisar Balıkdamı Kuş Cenneti, Sakarya nehrinin doğduğu Çifteler Sakarbaşı, Mitolojik inanca göre Ana tanrıça Kybele’nin yumurtasının gökyüzünden düştüğüne inanılan Pessinus antik kenti, Frig Vadisinin en kıymetli kalıntılarının başlangıç noktası Han’da bulunan Yazılıkaya ve yer altı şehirleri,  Mihalıççık Gürleyik Şelalesi, Beşikderesi, Kızılinler de bulunan mağara evler, Seyitgazi sınırlarında bulunan Seyit Battal Gazi Türbesi ve Şeyh Secaattin Veli Külliyesi, tarih ve havacılığın beşiği İnönü diye sıralayacağımız nice rota sayabilirim. Hepsine birkaç kez gitmişliğim ve derin bir iç çekmişliğim vardır.

Çünkü bir kısmının yolu yok, bir kısmında doğru dürüst tabela ve tanıtım yok. Neredeyse hiçbirinde rehber yok. Konaklayacak yer, oturup çay-su içeceğimiz bir tesis, çoğunda tuvalet dahi yok.

İlginçtir pek çoğunda kendi keşfedip gelen ve tüm eksiklere rağmen hayran kalan yabancı turist dahi oluyor. Fakat biz seyretmeye devam ediyoruz.

İşte bu makus talihin son bulması için elimizde büyük bir fırsat var.

Bu iş sadece Valilik ya da Belediye eliyle değişebilecek bir iş değil. Bu topyekûn bir iş birliği hatta önemli bir STK katkısı istiyor.

Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Üniversite, ETO, ESO ve yatırımcı STK iş birliği ile Eskişehir’e ciddi ve somut bir kazanım sağlanabilir.

Nasıl ki ERİAD kendi imkanlarıyla kontrolsüz bir havaalanı ve termal tesis için kolları sıvayabiliyorsa doğru teşviklerle yapılabilecek nice tesis ve donatının önü açılabilir.

Vali Hüseyin Aksoy, EBB Başkanı Ayşe Ünlüce bu şehrin ilçeleri deyince akla gelen ilk isimlerden olan ESO Başkanımız Celalettin Kesikbaş ve ERİAD Başkanı Rüştü Şentuna’ya bu vesile ile selamlarımızı iletelim. Potansiyelin işlenmesi için kendilerine inandığımızı ekleyelim. Ve o iş olur mu diye soranlara peşinen cevap verelim “Neden Olmasın?”