Soner Yüksel yazdı...

ORC geçtiğimiz günlerde büyükşehir belediyesi olan illeri kapsayan genel seçim anketi sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı.

Görmeyenler için kısaca bilgi vereyim.

Son ankete göre Eskişehir’de CHP’nin 2023 seçimlerinde yüzde 34 civarında olan oy oranı yüzde 42’e yükselirken, AK Parti’nin yüzde 33 civarında olan oyu ise yüzde 27 civarına düştü.

Aynı ankette MHP’nin yüzde olan oyu yüzde 6’ya, İYİ Parti’nin yüzde 14 olan oyu ise yüzde 7 civarına geriledi.

Tabi Zafer Partisi yüzde 4,5 oy ile yükselişte, Yeniden Refah ise ankete göre yüzde 3 sınırını zorluyor.

Bu anketi ORC yaptı ama CHP’nin kendi yaptırdığı ve şehirlere gönderdiği anketin sonuçlarının da aşağı yukarı aynı oranlara sahip olduğu ifade ediliyor.

Peki, bu anket sonuçlarını Eskişehir’de nasıl yorumlayabiliriz? Hangi parti kaç milletvekili çıkarır? Bununla da ilgili d,Hont sistemi, yapay zeka desteği ve yapay zekayı dahi bu konularda alt edebilecek uzman isim CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan’ın hesaplamalarını karşılaştırdım. Gerçi mesele matematik olunca, sonuç değişmiyor.

Ortaya çıkan sonuç ise şu şekilde.

Şayet bu pazar seçim olursa Eskişehir’den TBMM’ye gidecek vekil sayımız 7…

Alınan oy oranlarına göre CHP parlamentoya 4 vekil gönderirken, Ak Parti 3 vekil gönderiyor.

İYİ Parti ve MHP ise mevcut oranlarla ittifak içinde olsalar ve ortak listeyle seçime girseler dahi TBMM’de Eskişehir adına koltuk sahibi olamıyor.

Ancak söz konusu oranlar o kadar sınırda ki, küçük bir değişim ile 4 CHP, 2 Ak Parti ve ittifak ortak liste durumuna göre MHP veya İYİ Parti’nin de 1 vekil çıkartma şansı çok uzak değil.

Ancak ve ancak, seçim bu yıl değil 2026 yılında yapılacak olursa ortaya çıkan hesaplarda büyük ve ezici bir değişim olabilir.

Zira Eskişehir bu sene ki nüfus oranına göre meclise 7 temsilci gönderiyor fakat 2026 yılında bu sayı tekrar 6’ya düşebilir. Hatta düşme olasılığı epey yüksek.

Eğer ORC anketini oranları 6 vekil çıkartacak şekilde hesaplarsak o zaman CHP yine 4 vekil çıkarıyor ancak AK Parti 2 vekilde sınırlı kalıyor.

Yani Eskişehir meclise 7 değil 6 vekil gönderecek olursa bu kayıp Ak Parti aleyhine işliyor.

Tüm bunları düşününce olası bir seçim durumunda CHP’nin eğer meclise 7 vekil gönderilecek ise hedefini 5 vekil üzerine koyması, bunun içinde gerekirse İYİ Parti ve Zafer Partisi ile yapılacak bir ittifak büyük önem arz ediyor.

Lakin burası Türkiye ve siyasetten her gün yeni bir sürpriz mümkün. Dolayısıyla seçime tek başına, AK Parti muhtemelen MHP ile ortak liste yaparak girerken, İYİ Parti ve Zafer Partisi çatısı altında ayrı bir milliyetçi ittifaka da tanık olabiliriz. Bu da hesapları herkes adına ama en çok AK Parti aleyhine değiştirebilir.

Ak Parti 15 Puan Geriye Düştü

Ancak tüm bu hesap, kitap ve tahminleri bir kenara bırakıp, asıl mesaja odaklanmak gerek.

Özellikle AK Parti kurmaylarının ülkedeki genel oy düşüşü gibi Eskişehir’de açılan makası da fazlaca ciddiye alması ve nedenleri üzerine düşünmesi lazım.

Örneğin sadece 2 yıl önce CHP’nin yüzde 1 gerisinde olan AK Parti bugün neden yüzde 15 fark yedi?

17-25 Aralık gibi sancılı bir dönemde bile olmayan bu farkın açılmasındaki sebep ne?

Bunu sadece ülke politikası ve genel düşüş ile açıklamak imkansız.

Zira Eskişehir’de ülke genelinden 3,4 puan daha fazla bir düşüş ortalaması var.

Sebebi ya CHP’nin Eskişehir’de çok başarılı bir 2 sene geçirmesi ya da AK Parti tarafından son 2 senenin başarılı bir şekilde yönetilemediği olarak yorumlanabilir.

Bana göre her ikisi de sebep ve çıkan ortalama da yüzde 15’lik bir sonuç.

Çünkü AK Parti iyi niyetli bile olsa Eskişehir’de algısal olarak iyi yönetilemeyen bir bahane partisine dönüştüğünü görüyorum.

Güç dengeleri epey değişken ve dikkate alınmayan detayların faturası ağır olabiliyor.

30 yıldır yapılması gerekirken yapılmayan bir işi yani iktidarın kendi eksiğini giderip buna müjde demesi biraz garip bir durum. Anlatsak da anlamıyorlar.

Şehir insanının somut değil soyut değerlere verdiği önem ki, Atatürk isminin tartışması bunun en güzel örneğidir. Bu konuda da inatlaşan ve eşiği aşamayan bir sorun var.

Dışarıya yansıtılmamak için çok uğraşılsa bile Ayşen Gürcan ile Nebi Hatipoğlu arasında bana göre şehrin patronluğu için yaşanan bir parti içi rekabet var. Son dönemde aldığı görevlerle Gürcan bir adım öne geçse de, Hatipoğlu’nun da yarıştan kopmayacağını ve il yönetiminin bundan epey etkilendiğini gözlemlemek mümkün.

Öte yandan teşkilatlar içindeki huzursuzluğu dillendirmemek, sorunu yok saymaya çalışmak, işin gerçeğini değiştirmiyor. İl ve ilçeler arasında yaşanan kaosu sağır sultan bile duydu. Haliyle zaten gruplaşmaya müsait olan yapı bu vesile ile daha da parçalı hale gelebiliyor.

Kısaca AK Parti Eskişehir’de tek başına birisi ya da birilerinin farkı azaltmaya yetemeyeceği bir yapısal sorun yaşıyor.

Eskiden birbirini yiyen CHP örgütleri bile eskiye göre epey derli toplu ve biraz daha usulca kavga ederken, rekabet bel altını inmezken, AK Parti’nin elinde iyi işleyen tek nokta İnönü Belediyesi, Gençlik ve Spor Müdürlüğü ve Sağlık Müdürlüğü der susarım.

Yoksa başta Anadolu Üniversitesi gibi büyük kurumsal işleyişlerin bile saf siyasetle rayından çıktığı ve partiye dost yerine düşman cepheler oluşturduğu bir şehirde, çevre şehirciliğin beklentilerin çok altında ve şehrin uzağında kalan anlayışı gibi devlet kurumlarının bile yöneticileri yüzünden partiye zarar verdiği gibi nice detayı unutmadan dile getirmem lazım.

Elbette ülke ekonomisi, adalet ve hukuk işleri, sokak hayvanları meselesi gibi ülke geneline mahsus tepkiler de var. Ancak Eskişehir’de bunun daha ötesine giden farkın detaylarını es geçmemek lazım.

Yoksa CHP’nin 5 vekil hedefi komik değil gerçek olur, benden söylemesi…