CHP kongre süreci ile ilgili geçtiğimiz gün yazdıklarımın arkasındayım.
Bir tahmin, bir tespit yapabilmek için henüz çok ama çok erken. Ancak masanın üstünde hazır bekleyen satranç tahtasında ilk hamle yapıldı. Kamuoyunda aday olmayacağı düşünülen hatta daha açık belirtmek gerekirse çoğu partilinin artık yeter dediği Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar yeniden adayım dedi.
Bu adaylık açık açık belirtmese dahi Kazım Kurt’un bir hamlesi olarak değerlendiriliyor. Ve Kurt’un bu hamle ile oyuna sıradışı ve beklenmedik bir açılış yaptığını söyleyebilirim.
Süreçle ilgili bazı yorumlar yapmadan önce altını çizmek isterim.
Ortada tahmin, tespit ve isteklerin karıştığı bir süreç var. Bu yüzden isim enflasyonu ve söylenti süreci tam tahmin ettiğimiz gibi yaygın ve hızlı bir şekilde ilerliyor.
Ancak ve ancak,
CHP’de adayları belirleyecek olan parti üyeleri, seçecek olanlar delegeler…
Yani kamuoyunda kimin popüler olduğundan çok parti içinde kimin daha etkili olacağı belirleyici bir faktör.
İsmi çok zikredilen, sıkça haber olan, manşetlere ve köşe yazılarına bolca dahil olan değil açık ve net bir şekilde parti içinde delege süreçlerini iyi yöneten, ekipleşmeyi iyi başaran ve en önemlisi oyunu iyi kurup, iyi oynayan kazanacak.
Şimdi gelelim şu ana kadar oluşan tespitlerime…
Bir kere gençlik kollarında yaşanan kavganın CHP örgütü için ciddi bir imaj kaybı olduğunu belirtmek isterim. Sebep ne olursa olsun partinin gençliği birbiri ile bu kadar ters düşmüş ve fiziksel kavgaya kadar süreç ilerlemiş ise örgüt içinde dışarıya yansıdığı gibi barışçıl ve uzlaşı ikliminin olmadığı aşikar. Demem o ki gençlik bireysel değil parti içi büyüklerin yaşadığı soğuk savaşın bir yansımasıdır. Bu da sürecin gergin geçeceğine dair endişeleri güçlendiriyor.
Kazım Kurt iddia edildiği gibi Rahmi Çınar’ı Odunpazarına aday olarak gösterdiyse yani tam destek dediyse eğer CHP’li başkan ve vekiller arasında il başkanlığı konusunda bir uzlaşı bekleyenler bana göre beklemesin.
Zira Kurt, fazlaca eleştirilen Çınar isminin arkasında duruyorsa eğer İl Başkanlığı içinde ilk şartının Çınar’ın kabul olması gerekçesiyle Büyükşehir ve Tepebaşına selamını yolladı demektir.
Başka bir deyişle Kurt, şayet Talat Yalaz benden destek istiyorsa Odunpazarı örgütüne çok müdahil olmamalı, aksamalara rağmen bunu kabul etmeli diyerek gizliden bir ültimatom vermiştir. Ünlüce ve Ataç’ın bu hamleye nasıl karşılık vereceği ise Yalaz’ın bu hamleye vereceği reflekse bağlı olarak değişebilir.
Çınar’ın adaylığı kadar adaylığını ilan ettiği açıklamasının da şaşırtıcı bir yanı var.
Okuyanlar bir daha okumuş ve mutlaka aynı şeyi düşünmüştür.
Çünkü son 1 yılda en çok tartışılan, en çok kavga ve sorunun yaşandığı, en eleştirilen hatta atama olabilir denilen süreci Çınar bizzat başarılı bir süreç olarak değerlendirmiş ve bu başarı hepimizin diyerek bırakın özeleştiri yapmayı, yaptıklarının arkasında durmuş. Bu düşündürücü bir etken.
Aslında Çınar’ın adaylığı sonrası konuşulan senaryolardan biri de mevcut başkanların herhangi bir değişiklik olmadan göreve devam etmesi.
Yani Kurt nasıl Çınar’ı destekliyorsa Ataç’ın Tepebaşı için Tevfik Yıldırım’ı desteklemesi haliyle Yalaz’ın da il başkanı olarak göreve devam etmesi fikrini mantıklı görenler var.
Ancak bu iş öyle kolay ve basit değil.
Çünkü il yönetimine hangi başkana yakın kaç kişi girecek? Kurultay delegesi olarak kimler listede favori yerlere yazılacak ve uzlaşmak için hangi başkan ne taleplerde bulunacak?
Amiyane tabirle pazarlık ne yönde olacak diye cevaplaması zor sorular var masada…
Kaldı ki seçimlere sadece başkanlar müdahil olmayacak. Biliyoruz ki İbrahim Arslan başta olmak üzere CHP Milletvekillerinin de bu satranç tahtasında çok kritik hamleleri olacak.
Kiminde piyon, kiminde vezir, kiminde kale ama onlarda oyunda olacak.
Aşağı mahalle, yukarı mahalle, Çamlıca derken partinin binlerce üyesinin de bu sürecin karar vericisi olduğunu, geçen seçim bir arada yol alan isimlerin bu seçimlerde birbiriyle karşı karşıya geleceğini de bu hesaba katalım.
Özetle aslında havanda su dövmeye devam edeceğiz.
Söyleyeceğim en isabetli tahmin bu süreçte henüz favori olmadığı, Yalaz’ın bir tık avantajlı olarak sürece başladığı ama onunda bir süre sonra taraf olmak zorunda kalacağı ve düne kadar hiç ihtimal verilmeyen 3. ve sürpriz bir adayın ilçe seçimlerinden sonra ortaya çıkabileceğidir.
Gerisi en azından şu an için lafügüzaf olmaktan öteye geçmez.