Nereye Düşünsen +1

Kuaför, taksi, bakkal, kafe fark etmiyor gazeteci olduğumu bilen herkesin bana sorduğu 2 şey var. Biri Eskişehirspor ne yapacak? Diğeri ise Eskişehir’de kimler aday olacak.

Yıllardır değişmeyen bu sorular aslında hep cevapsız kalan, daha doğrusu cevabını aday belirleyen veya Eskişehirspor’u yönetenlerin bile kesin olarak veremediği sorular.

O yüzden gizemini ve geçerliliğini korumaya devam ediyor.

Biz işin siyasi kısmından devam edelim.

En azından bu belirsiz konuda net olan, herkesin hem fikir olduğu bazı şeyler var.

Ortak öngörülerin birleştiği ender isimlerden birisi de şu an ESO Başkanı olan Celalettin Kesikbaş…

Kesikbaş şehirde resmi olarak siyaset yapmadan siyasetin üstüne çıkabilen ender bir örnek.

Yani bir partide, meclis üyeliğinde, belediye başkanlığı ya da siyasete yakın bir kurumda faaliyet göstermeden bir konum elde etti.

Genelde tabandan tavana yapılan işi nasıl oldu bilmiyorum ama tavandan tabana doğru götürerek zoru başardı.

Başardı diyorum çünkü bu bir niyet, istek değil bu bir tespit.

Çünkü Eskişehir’de siyaset yapan partilerin hepsi kendilerine bir şekilde Kesikbaş’ı yakıştırıyor daha doğrusu Kesikbaş kendi partilerinden olsun istiyor.

Çünkü benimde katıldığım düşünce şu ki, Kesikbaş aday gösterildiği her partiye öyle ya da böyle +1 katıyor.

Mesela CHP’liler Kesikbaş’ı aday gösterse 3 vekil çıkartır diyen çok

Ak Parti aday gösterse 3 vekil garanti diye iddiaya giren olur.

MHP vekil çıkartamaz diyenler, Kesikbaş aday olursa kesin çıkartır demeye başlıyor.

İYİ Parti ise Kesikbaş’ın aday olduğu liste ile 2 vekil çıkartır kanaatine karşı çıkan olmuyor.

Hem her partiye yakıştırılmak hem de aday olması istenilen partiye +1 katar düşüncesi başarı değil de nedir peki?

Buraya kadar bana katılıyorsanız, bir iki cümle daha ekleyip öyle bitireyim yazımı.

Demek ki Eskişehir’de siyaset yapacaklar için bu profil içinde keşfedilmesi gereken bazı detaylar var.

Bu detayların en önemlisi ise gerektiğinde şehrin bir meselesi için sözü budaktan sakınmamak, kavga edebilmek ve konfor alanından çıkabilmek.

Diğer detay ise iletişimi sürdürülebilir bir şekilde ayakta tutarak kendini her mecrada ifade etme alanı bulmak.

Şayet bunları yapan varsa bu dar şehir siyasetinde ister istemez lider bir konum ve aranan profile dönüşebiliyor.

Ve işini doğru yapan için gerektiğinde ezberi bozup tavandan, tabana inmek de mümkün oluyor.

Hani klişe bir söz vardır. Onunla nokta koyuyorum.

Nazar etme ne olur, çalış senin de olur…