Altını doldurma gayreti olmadıktan sonra yazmak, çizmek, iddia etmek kolay iş.

Çıkarsın EBB’ye bağımsız adayım dersin ve başlarsın vaatlerini sıralamaya…

Kalabak Su 1 TL olacak…

Ulaşım ücretsiz olacak…

10 ayrı yerde imar açacağız…

Halk ekmek 2 TL’ye inecek…

Tramvay hattını metro hattına çevireceğiz…

Kat irtifakını 15 kata çıkaracağız…

Daha neler neler!

Yani sorumluluğunu henüz taşımadığım bir yerle ilgili türlü türlü vaatler verebilirim.

Üstelik genel olarak insanların bir kısmında bu vaatlerin karşılığı olabilir.

Hatta bunu yakın geçmişte Genç Parti ile siyasete atılan Cem Uzan yapmış ve yüzde 7 gibi rekor bir oy bile almıştı.

Ancak Eskişehir gibi küçük, işleyişi diğer illerin seçmenine göre daha iyi bilen ve ayakları biraz daha yere basan Eskişehir seçmeninde aynı karşılığı beklemek hata olur.

Yani Nebi Hatipoğlu’nun ilk günden bu yana vaat ettiği pek çok şey kulağa hoş, gönle güzel geliyor, kendisine ufak bir avantaj sağlayabilir ama gerçekleşme ihtimali göz önüne alınınca bunlardan seçim kazandıracak kadar büyük bir karşılık beklemek öyle kolay değil.

Şimdi bir Eskişehirliye gidin ve metro yapacağız deyin!

-YHT’yi 500 metre yer altına almak 6 yıl sürdü diyecek!

-Eskişehir’in altı su o iş olmaz diye inatlaşacak

Su’yu yüzde 40 indireceğiz deyin!

-Doğalgaz ve elektrik faturalarını indirin diyecek!

-Emekliye hak ettiği ücreti öderseniz su indirimine gerek yok diye çatacak!

Ulaşım sporculara, öğrencilere ücretsiz deyin!

-Eskişehir’de kaç sporcu var haberin var mı diyecekler

-Tramvay’da zaten yer bulamıyoruz, bir tek biz mi para vereceğiz diye isyan edecekler

Hem Eskişehir bilinci ile itiraz eden hem de iktidar partisi mensubu olduğunuz için belediyenin ekonomik faaliyetleri ile ilgili söylemlerinize karşılık birileri hep iktidarın ekonomi politikasını öne sürecek ve sizi kendi karakterinizden ziyade mensubu olduğunuz parti ile değerlendirecek…

Bana göre Eskişehir seçmenine vaat edilen somut şeylerin altını dolduracak teknik detayların yani gerekli bütçenin nasıl temin edileceğini, iktidarın bu konuda nasıl bir imtiyaz sağlayabileceğini öne sürmek daha akilane olur.

Henüz yatırım programına alınmayan ilçe yolları, çevreyolu, Gemlik liman bağlantısı dahil olmak üzere yıllardır vuslata ermeyen vaatlerin bile şu an Ak Parti’nin seçim sürecinde negatife düştüğünü unutmamak lazım.

Tavsiyem odur ki sadece somut vaatlerle sınırlı kalmamalı!

Şehrin yaşam şekli tercihine karşı da birtakım vaatler samimiyetle sıralanmalı…

Kültür sanat faaliyetleri güçlenerek devam edecek mi?

Bilimsel yatırımlar yapılacak mı?

Şehre gelen turistler için herhangi bir değişiklik olacak mı?

Festivaller yasaklanmadan devam edecek mi?

Gençler şehir merkezinde eskisi gibi rahat ve hür gezebilecek mi?

Alkollü mekanlara karşı bir tasarruf uygulanacak mı?

Yani seçmenin sosyal demokratlığın getirisi olarak gördüğü çağdaş ve özgür şehir kimliğini güçlendirecek ya da koruyacak herhangi bir vaat olacak mı?

Zaten seküler kimliği de olan Hatipoğlu’nun bu konuda bir şeyler söylemesini beklemek çok zor olmamalı. Somut değerler kadar soyut beklentiler de karşılanmalı ki seçim süreci herkes adına daha çekişmeli daha bıçak sırtı daha heyecanlı geçsin.

Peki Hatipoğlu’nun bence eksikleri bunlar diyorum ama Ünlüce ve diğer isimlerin eksikleri yok mu? Ya da onlara dair tavsiyelerim yok mu? Elbette var.

İlerleyen günlerde onları da yazacağım